Konser
Posted by Dilek ALTUN GENÇALP | Posted in beğendiğim filmler, Dilek Gençalp, movie, sinema | Posted on Cuma, Haziran 17, 2011
Uzuuun bir aradan sonra, harika-şahane-muhteşem bir komedi-dram-politik göndermelere klasik müziğin eşlik ettiği bir filmle, yine aranızdayım. 'Gidişim suskun olmuştu ama, dönüşüm muhteşem olacak' tadını vermek lazım ne de olsa :-)
Bu, gençliğimdeki krizlerden birinde işsiz kaldığım zaman ofis temizliğine gittiğim günleri hatırlattı bana... Bir farkımız vardı: kimse beni 'Maestro' diye bilmiyordu, ben de zaten maestro değildim. Ama masaların, jaluzilerin, tuvaletlerin temizlenmesi... aynıydı. Tıpkı, Maestro ve dağıtılan orkestra üyeleri gibi, ben de 'Ne iş olsa yaparım abi'ciydim. Sasha gibi ambulans şoförlüğü yapmadım ama, kiralık araba şirketlerine, limo servislerine şoför olarak başvurmuştum; kadın olduğum için kabul etmemişlerdi ya, neyse...
Filmin giriş yazıları geçerken, koltuğa yerleşme ve Mac'imi açma telaşındaydım. Benim gürültüme, bir de ayak sesleri, hafif öksürmeler ve akor ayarlamaları da katılınca, biri, hepimizi
''Şişşşt!''
diye uyardı. Diğerleri pek oralı olmadı ama, ben anında 'sessiz'e ayarladım kendimi.
Maestronun elleri havada uçuşan kelebekler gibi yumuşacık hareketlerle sağdan sola, aşağıdan yukarıya dans etmeye başlayınca, orkestra da mutluluğu arayan notaları çalmaya başladı. Sanki mutlak müziğin verdiği hazzı kaybetmemek için kapatmıştı gözlerini.
Tam o sırada....
Bir cep telefonu çalmasını mı! Böylesine duygu-müzik yoğun bir sahneden, hoop... cayır cayır öten cep telefonu sahnesi... Fakat, o da ne! Bizim Maestro, meğer orkestrayı yöneten şef değil de, bir temizlikçiymiş iyi mi! Dünyaca ünlü 'Maestro', yani Bolşoy'un Andrei Filipov'u kovulmuş ve temizlikçi olmuş!
Temizlikçi Maestro, doğru zamanda doğru yerde olarak, gözünü de bir hayli karartarak, Paris'te ikinci bir şans yaratır hem kendisine, hem de orkestranın eski üyelerine. Bu ikinci şansla beraber, işin içine karanlık bir sır da giriverir.
Paris'e gitme hazırlıkları, KGB, Rus mafyası, çingene, yolculuk, Paris'e vardıktan sonrası... Hepsi gülücüklere, zaman zaman da kahkahaya sebep olacak. Aman ya, az kalsın unutuyordum: klasik müzikle aranız nasıl, daha özelleştirmek gerekirse Çaykovski ile iyi anlaşıyor musunuz? Eğer yanıtınız
'kesinlikle hayır' ise
seyretmeye kalkıp ne beni, ne de kendinizi hiiiç üzmeyin,
'farketmez' ya da 'beni bozmaz' ise,
seyredin,
'severim' ya da 'ölürüm be' ise
kesinlikle seyredin :-)
Bir not daha: Fransızca dublaj değil, Rusça orjinalini seyredin.
Le concert (2009)
Yönetmen: Radu Mihaileanu
Oyuncular: Aleksei Guskov (Maestro), Melanie Laurent (Anne-Marie), Dimitry Nazarov (Sasha), Miou-Miou (Guylene)
Comments (0)
Yorum Gönder