Kopanisti
Posted by izzet GUVENILIR | Posted in keçi sütü, Tarım, yerel peynir | Posted on Perşembe, Eylül 11, 2008
Burada Karaburun yarımadasının çok özel peyniri Kopanisti ye değinmekte fayda var. Bu peyniri herkes sevmez. Çünkü alışılmadık, itici bir kokusu vardır. Kopanisti dolu bir kavanozu seyahatte yanınızda götürmek için, 4-5 kat naylon torbaya sarmak zorunda kalırsınız. Aksi halde aracın içinin kokacağını bilmelisiniz. Bir de bu peynirin tadı biraz acımsıdır. Zaten yörede buna acı peynir diyenlerde bulunur. Eğer bu peyniri süzme yoğurt, sarımsak, pul biber, zeytinyağı ile karıştırırsanız, ortaya çok lezzetli bir meze çıkar.
Kopanisti, Yunanca ezilmiş, dövülmüş anlamına gelir. Eskiden çok yapılır ve Yunanistan'a ihraç edilirdi. Şimdilerde az üretiliyor ve genellikle aile içinde tüketiliyor. Kopanisti keçi sütünden sepet kelle peynirinden artakalan peyniraltı suyundan lorun ekşitilmesiyle elde edilir.
Kopanisti satanların, Çeşme ve Sakız adasına özgü olduğunu söyleseler de Ege sularını çerçeveleyen hemen her Türk ve Yunan kentinde bilindiği bir gerçektir.Kopanisti Peyniri, genellikle keçi sütünden, bazende keçi-koyun sütü karışımından yapılan bir tür lor peynirinin 40 gün boyunca yoğurulmasıyla elde ediliyor. Bu 40 günlük sürede peynir iyice fermente oluyor ve acılaşıyor. Bu süre ne kadar uzarsa acılığı da o kadar artıyor. Oldukça yağlı ve lezzetli bir peynir.
Peynir Cenneti
Karaburun Yarımadası’nın Kopanisti peyniri, öyle her yerde satılmaz. Yapılışı çok zahmetli olduğu için az kişi yapar, yapılır yapılmaz da karaborsaya düşer.
Nasıl yapıldığını özetlersek: Keçi sütünden yapılan lor peyniri uzunca bir süre her gün yoğrulur. Biraz dinlendirilir. Peynir yağını salınca azar azar tuz ilave edilerek 10-15 gün daha yoğrulur. Koku salmaya, acımaya, mayalanma baloncukları çıkmaya başlayınca kavanoza konup, üstüne zeytinyağı gezdirilir.
Karaburun aslında peynir zenginidir. Keçi sütünden yapılan lor, kelle peyniri, tulum peyniri, sepet peyniri, kurutulmuş enginar çiçeği tohumu ile mayalanan sütle yapılan özel peynir, insanın damağında unutulmaz tatlar bırakır.
Zeytin için çevrilen bu alanlar aslında keçilerin işini zorlaştırmıştı. Çobanlar sürülerini besleyecek otlaklar, çalılıklar bulamadıklarını söylüyorlardı. Aslında yarımadanın keçilerinin hem sütü hem de eti, diğer yöre keçilerinden daha lezzetliydi. Çünkü onlar bu ıssız tepelerde kekik, adaçayı, kenger, başparmak otu, turp otu, bağ sarımsağı, arapsaçı, karabaşotu ile besleniyorlardı. Bu otların üstünde doğal tuz vardı. Çünkü rüzgarlar, denizden kaldırdıkları tuzlu zerrecikleri, bu otların üstüne serpeliyorlardı. Onun için Karaburun’un oğlaklarının eti, damak çatlatacak kadar lezzetli oluyordu.
Kopanisti, Yunanca ezilmiş, dövülmüş anlamına gelir. Eskiden çok yapılır ve Yunanistan'a ihraç edilirdi. Şimdilerde az üretiliyor ve genellikle aile içinde tüketiliyor. Kopanisti keçi sütünden sepet kelle peynirinden artakalan peyniraltı suyundan lorun ekşitilmesiyle elde edilir.
Kopanisti satanların, Çeşme ve Sakız adasına özgü olduğunu söyleseler de Ege sularını çerçeveleyen hemen her Türk ve Yunan kentinde bilindiği bir gerçektir.Kopanisti Peyniri, genellikle keçi sütünden, bazende keçi-koyun sütü karışımından yapılan bir tür lor peynirinin 40 gün boyunca yoğurulmasıyla elde ediliyor. Bu 40 günlük sürede peynir iyice fermente oluyor ve acılaşıyor. Bu süre ne kadar uzarsa acılığı da o kadar artıyor. Oldukça yağlı ve lezzetli bir peynir.
Peynir Cenneti
Karaburun Yarımadası’nın Kopanisti peyniri, öyle her yerde satılmaz. Yapılışı çok zahmetli olduğu için az kişi yapar, yapılır yapılmaz da karaborsaya düşer.
Nasıl yapıldığını özetlersek: Keçi sütünden yapılan lor peyniri uzunca bir süre her gün yoğrulur. Biraz dinlendirilir. Peynir yağını salınca azar azar tuz ilave edilerek 10-15 gün daha yoğrulur. Koku salmaya, acımaya, mayalanma baloncukları çıkmaya başlayınca kavanoza konup, üstüne zeytinyağı gezdirilir.
Karaburun aslında peynir zenginidir. Keçi sütünden yapılan lor, kelle peyniri, tulum peyniri, sepet peyniri, kurutulmuş enginar çiçeği tohumu ile mayalanan sütle yapılan özel peynir, insanın damağında unutulmaz tatlar bırakır.
Zeytin için çevrilen bu alanlar aslında keçilerin işini zorlaştırmıştı. Çobanlar sürülerini besleyecek otlaklar, çalılıklar bulamadıklarını söylüyorlardı. Aslında yarımadanın keçilerinin hem sütü hem de eti, diğer yöre keçilerinden daha lezzetliydi. Çünkü onlar bu ıssız tepelerde kekik, adaçayı, kenger, başparmak otu, turp otu, bağ sarımsağı, arapsaçı, karabaşotu ile besleniyorlardı. Bu otların üstünde doğal tuz vardı. Çünkü rüzgarlar, denizden kaldırdıkları tuzlu zerrecikleri, bu otların üstüne serpeliyorlardı. Onun için Karaburun’un oğlaklarının eti, damak çatlatacak kadar lezzetli oluyordu.
Comments (0)
Yorum Gönder