Yaş ilerledikçe

Posted by izzet GUVENILIR | Posted in , , | Posted on Cumartesi, Eylül 06, 2008

Öyle bir anlar geliyor ki;

Soframızda sadece dumanı tüten sıcacık bir çorba da olsa, bir dilim ekmeği bile bulamayan insanları düşünerek şikayet etmemeyi,

Trafikte çakılıp kaldığımızda, dünyada arabaya binme sanşına hiç sahip olamayan kişileri düşünerek kendimizi umutsuz ve şanssız hissedip sinirlenmemeyi,

İş yerinde kötü bir gün geçirdiğimiz zaman, yıllardır işi olmayan ve bulamayan bir kişiyi düşünerek kendi kendimize söylenmemeyi ve isyan etmemeyi,

Yolda araba bozulduğu zaman, doğduğu günden beri yürümenin zevkini hiç tadamamış bir felçliyi düşünerek yaşama küsmemeyi ve tabana kuvvet yürümeyi,

Aynaya baktığımızda, saçlarına yeniden sahip olmayı bekleyen ve kendisine kemoterapi uygulanan bir hastayı düşünerek saçlarımızdaki beyaz saç tellerine üzülmemeyi,

Yılbaşı ya da bayram için çocuklarımıza alışveriş yapamadığımızda, ayağına giyecek bir ayakkabısı dahi olmayan minicik ayakları düşünerek çocuklarımızın en azından dizimizin dibinde sıcacık yuvalarında oturuyor olmasına şükür etmeyi,

İnsanların sertliği, umursamazlığı, küçüklüğü ve güvenilmezliği karşısında kendimizi aşağılanmış ve kurban edilmiş bir duygu içinde bulursak, yine de gülebilmeyi öğreniyoruz.
Ve çevremizdekilere sert, umursamaz, aşağılayıcı ve ezici davranan bir kişi olmadığımız için şükür ediyoruz…

Comments (0)