Başarı hikayelerimiz

Posted by Dilek ALTUN GENÇALP | Posted in , , , , | Posted on Çarşamba, Eylül 16, 2009

ışık sineması
Işık Sineması, Artur
Artur'a en son beyin rektifiyesi 2' den sonra, 2006' da gitmiştik aşkımla. O zaman sinemaya gitmişmiydik hatırlayamıyorum. Gitmiş olsak bile, açık hava sineması keyfini yaşamayalı 3 yıl olmuş!

30 Ağustos annemle terasta çaylarımızı yudumlarken bir araba geçiyordu çok yavaş. Her bir evden duyulmasını istedikleri bir bilgiyi megafonla veriyorlardı. Bu, kendimi bildiğimden beri böyleydi. O gece hangi filmin oynayacağının afişleri Artur' un her tarafındaki panolara asıldığı gibi, akşamüstüleri de sinemanın arabası tüm Artur' u dolaşır, megafon yardımıyla filmi ve başlayacağı saati duyururdu.

Bu seferki farklıydı. 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamaları için Işık Sineması özel bir film gösteriyordu. 'Devrim Arabaları' adını duyunca annemle aynı anda 'Gidelim!' dedik. Bu anlı şanlı zaferi tekrar kutlamak adına tüm Artur halkı davetliymiş zaten.

Film saat 10'da başlayacaktı. Günün anlam ve önemine, kutlamaya uygun bir şekilde hazırlandık; saat 9 buçuk civarında oradaydık. Işık Sineması'nın kırmızı halı döşeli girişinde ilerlerken, gelen hanımların ve beylerin de bizim gibi düşünüp, giyindiklerini görünce sevindik. Gençler de bir kaç grup halinde kalabalıktı. Sinema görevlileri herkese teker teker 'Hoşgeldiniz' diyorlardı. Siyah kumaş pantolon ve beyaz gömleklerini giymişlerdi, zafer kutlamalarına özel. Gözlerinin içi parlıyordu. Ya da, öyle duygusaldım ki o an, bana öyle gibi geldi. Anneme sorup, bu mutluluğumu, coşkumu, riske atamadım açıkçası.

Film boyunca ses düzeni bozuktu. 'Bozuktu' derken, o alıştığımız kulakları sağır edercesine yüksek perdeden seyredemedik filmi. Bu sefer de konuşmaları duymakta biraz zorlandık. Ama önemli olan konuşmalar değil, filmin ruhuydu. Daha doğrusunu söylemek gerekirse filmin kahramanlarının ruhuydu. Cumhuriyetten, onun kazanımlarından güç bulan ruh...Hani, tam manasıyla 'Tarif edilmez, ancak yaşanır' ruhu...

Kimi yerde buruk da olsa bir mutluluk... Kimi yerde zift gibi karanlıklar... Kimi yerde 'İnadım, inat'... Kimi yerde hayal... Kimi yerde sinir...

Sonuçta, 'Yaptık da, n'oldu?'.

Elde var sıfır...

Her bir 'Devrim Arabaları' hikayelerimiz böyle mi bitecek? Başarı hikayelerimizin sonu ille de "Bugünleri hayatımın sonuna kadar gururla anacağım." cümlesiyle mi gelecek? İlle de tarihin tozlu sayfaları karıştırılarak mı bulunacak bu hikayeler? Neden?

İşte ben, 30 Ağustos Zafer Bayramı'nda, Artur Işık Sineması'nda bunlara ağladım...


Perde ve iki giriş kapısından birisindeki yeğenim



Devrim Arabaları
Devrim Arabaları (Türker Korkmaz - Tolga Örnek, 2008)












Yönetmen: Tolga Örnek

Oyuncular:
Taner Birsel, Ali Düşenkalkar, Halit Ergenç, Sait Genay, Altan Gördüm, Vahide Gördüm, Seçil Mutlu, Uğur Polat, Serhat Tutumluer, Onur Ünsal, Selçuk Yöntem, Haluk Bilginer

Ödüller: 2009 Milano Film Festivali, En İyi Film, En İyi Erkek Oyuncu (Taner Birsel); Sadri Alışık Ödülleri, En İyi Erkek Oyuncu (Taner Birsel, Selçuk Yöntem, Halit Ergenç, Altan Gördüm, Serhat Tutumluer, Ali Düşenkalkar, Onur Ünsal); SİYAD Ödülleri, En İyi Müzik (Demir Demirkan); Ankara Film Festivali, En İyi Sanat Yönetmeni (Veli Kahraman); Eskişehir Sanat Derneği, En İyi Film; OETK Özel Ödülü; Ankara Hukuk Fakültesi Özel Ödülü, En İyi Film; 2010 Canada Film Festivali, tüm ödüllere aday; Arjantin Mar Del Plata Film Festivali, Tüm ödüllere aday

Comments (0)