Yorumsuz - Avrupa’da Türkiye

Posted by izzet GUVENILIR | Posted in , , , , | Posted on Çarşamba, Eylül 09, 2009

european union

Akil Adamlar olarak da bilinen Bağımsız Türkiye Komisyonu (Independent Commission on Turkey - ICT) tarafından hazırlanan “Avrupa’da Türkiye - Kısır Döngüyü Kırmak” başlıklı ikinci raporu, Açık Toplum Vakfı ve British Council Türkiye’nin destekleriyle yayınlandı. (Raporun Türkçe çevirisine ulaşmak için tıklayın.)
Finlandiya Eski Cumhurbaşkanı ve 2008 Nobel Barış Ödülünün sahibi Martti Ahtisaari’nin başkanlığını yürüttüğü komisyon raporda Türkiye’nin kaçırdığı reform fırsatları, Kürt sorunu, Ermenistan açılımı, Kıbrıs’ta çözüm arayışı, İslam ve laik Türk devleti ve ekonomik dayanıklılık konularına yer veriyor.

Rapor geçtiğimiz günlerde Avrupa Politika Merkezi’nin (EPC) Brüksel’de düzenlediği yüksek katılımlı oturumda tanıtıldı. Bağımsız Türkiye Komisyonu Başkanı Ahtisaari’nin yanı sıra diğer üyeler konuşmacı olarak katıldılar.

Toplantıda Türkiye’nin katılım süreci ve müzakerelerin gidişatı değerlendirildi. 2005 yılından sonra reform çalışmalarında yavaşlama görüldüğü belirtilirken, bunun nedeni olarak bazı AB ülkelerinin süreci tıkayıcı tutumları gösterildi. Türkiye’nin dış politika alanında gösterdiği olumlu gelişmelere sıkça dikkat çekildiği konuşmalarda, komisyon üyeleri dış politika alanında atılan olumlu adımlara destek verdiklerini açıkça ifade ederken, AB’nin Türkiye’ye karşı tutarlı davranması ve verdiği sözleri tutması gerektiğinin altını çizdiler.

İtalyan Senatosu Başkan Yardımcısı Emma Bonino Avrupa Parlamentosu’nun da Türkiye’nin AB’ye üyelik sürecinde destekleyici ve farklı düşüncülerin, seslerin ortaya konulmasını sağlayıcı bir rol oynaması gerektiğini belirterek, Kıbrıs sorununda AB’nin de Türkiye’ye bazı sözler vermiş olduğunu hatırlattı ve bu sözlerin tutulması gerektiğinin altını çizdi.

Fransa Eski Başbakanı Michel Rocard, Türkiye’nin AB’ye katılım sürecinin kesintiye uğramasının ülkeyi izolasyona sürükleyeceğini, Türkiye’nin AB standartlarına ulaşarak ekonomik olarak kalkınması sonucu AB ile arasında var olan göç gibi sorunların da kendiliğinden çözüleceğini söyledi. Müzakere sürecinin hız kesmeden devam etmesi, özellikle AB açısından da büyük önem taşıyan enerji başlığının bir an önce açılması gerektiğini vurguladı.

Hollanda Eski Dışişleri Bakanı Van den Broek ise konuşmasında, AB’nin Türkiye’ye 1999 yılında verdiği adaylık statüsü kararının yıllar süren uzun tartışmalar sonucu verildiğinin bugün sıklıkla unutulduğunu ve verilen sözlerin unutulmaması gerektiğini belirtti.

Avusturya Eski Dışişleri Genel Sekreteri Albert Rohan ise, AB kamuoyunun Türkiye’ye bakışının kısmen duygusal, kısmen somut nedenlere dayandığını söylerken, olumsuz fikirleri değiştiren faktörlerin başında Türkiye’den gelen iyi haberlerin geldiğini sözlerine ekledi.

Hep birlikte; bu tür olumlu raporların Türk kamuoyundaki azalan AB desteği oranlarında bir dönüşüm yaratabilecek mi? göreceğiz.

Merkel ve Sarkozy nin seslendirdiği politikalarla çok zor görünüyor.
Belki seçimleri kaybederlerse !
İç politika malzemesi olmaktan çıkarırlarsa !

Comments (0)